
ULUDAĞ
ZİRVE TIRMANIŞ FAALİYETİ
ZİRVE TIRMANIŞ FAALİYETİ
FAALİYET ADI: ULUDAĞ KAMP VE ZİRVE TIRMANIŞ DENEMESİ FAALİYETİ
FAALİYET AMACI: Kulüp Eski Üyeler Faaliyeti
FAALİYET SORUMLUSU: Erhan KEMİKSİZ
FAALİYET TARİHİ: 03 Kasım 2005 – 05 Kasım 2005
İZLENEN ROTA: Oteller Bölgesinden Klasik Rota
HAVA DURUMU: Kapalı, Sisli ve Yağışlı
FAALİYETE KATILANLAR:
1. Erhan KEMİKSİZ
2. Ebru KEMİKSİZ
3. H. İmge OKTAY
4. Mustafa BÜYÜKKAYA
DETAYLAR:
Güzel bir sonbahar akşamı dört dinozor evde tabu oynar. Anlatılacak kelime "şinorkel". Anlatan kişi şöyle başlar. Mustafa'nın son zamanlarda ilgilendiği şeyler neler der ve karşı taraf saymaya başlar motorsikleti, scuba, dağlar..vs. O sırada dört dinozorun kafasında, bayram tatilinde kampa gitme fikri canlanır. Ne yaparız ne ederiz derken yakın olması açısından Uludağ tercih edilir. Ve yola koyulurlar.
03.11.2005 sabahı 07.00'de Pendik'ten feribotla yola çıktık. Saat 08.30' da Bursa Özdilek' te güzel bir dinozor kahvaltısı ardından ver elini Uludağ yolu. Milli park girişinde Jandarmanın talimatı ile aracımıza zincir takarak oteller bölgesine ulaştık. Hepimizde dağ havasını koklamayalı epeyce olmuştu. Jandarma karakoluna giderek prosedürleri hallettik. Burada parantez açmak gerekirse daha sonra gidecekler için kaymakamlıktan izin belgesi, faaliyet sorumlusunun grubun sorumluluğunu üzerine aldığı belirten yazılı taahhüt, cep telefonu ve acil durum telefonları, yeterli teknik ekipman, faaliyet programı, GPS, pusula, bölgenin meteorolojiden alınmış hava durumu… vs gibi konulara dikkat etmesi gerekebilir. Kalabalık bir ekip olmadığımızdan bizi görmezlikten geleceklerini söyleyip izin verdiler. Gerekli hazırlıklarımızı yaptıktan sonra aracımızı öteler bölgesine bırakarak madene doğru tırmanışa başladık. Başlangıçta Kuşaklıkaya görülebiliyordu. Onun ötesi ve maden binaları kapalı idi. Madenin biraz aşağısına kadar gidecek olan ve inşaatı devam eden telesiyej istasyonuna geldiğimizde yukarıya doğru dik bir biçimde tırmanmaya karar verdik. Yarım saat sonra artık hiçbir şey görünmemeye başlamıştı. Görüş mesafesi 100 ile 250 m civarında oynuyordu. Nerede olduğunu bildiğim
ama göremediğim madene doğru devam ettik. İki buçuk saatin sonunda madenin duvarı bir kez olsun kendini gösterdi. O yöne doğru devam ederek sonunda üç saatlik tırmanışım ardından madene ulaştık. Tırmanış esnasında Kuşaklıkaya \' dan madene doğru yan geçiş yapan üç dağcıyı görmüştük. Onları bulabilmek için binaları dolaştık. Oldukça kapalı bir odaya çadır kurmuşlardı. Kocaeli Üniversitesi\'nden olduklarını öğrendik. Bizde tamirhane binasında konaklamaya karar verdik. Çadırları kurduk ve kar eritmeye başladık . Artık 10 m ötesi görünmüyordu. Sıcak çay ve çorba bizi kendimize iyice getirmişti. Saat \n18.00 olduğunda yemek yemeye başlamıştık galiba. Bulunduğumuz yer çok olmasa da rüzgar alıyordu. Özellikle de bizim bulunduğumuz çadır. Akşam sohbeti derken yatma vakti gelmişti. Saat 21.00\'de çadırlarımıza çekildik. Kar yağışı başlamıştı. İyi geceler…..\n04.11.2005 07.00\'da kalktığımızda hava hala kapalı ve yağış devam ediyordu. Dışarıda yapacak fazla bir iş olmadığından çadır içerisinde güzel bir kahvaltı yaptık. Galiba bir saatten fazla sürmüştü. Tereyağlı kızarmış ekmek, zeytin ezmesi, krem peynir, bal ve sıcak çay… Kahvaltının ardından Mustafa ile diğer binalara ufak bir gezinti yaparak ateş için yeteri kadar malzeme topladık. Toplamış olduğumuz malzemelerin bir kısmı ile çadır kurduğumuz odanın penceresini kısmen de olsa kapattık. Koca günü çadır içinde ve etrafında oyalanarak geçirmiştik. Ateş yakıp biraz olsun ısınmıştık. Kocaeli \'n den gelen ekip ise öğlen aşağıya inişe geçti. Akşam yemeği derken uyku vakti…\n05.11.2005 sabah kalktık ve hava yine kapalı… Kahvaltıdan sonra 10.00 gibi hava koşulları nedeniyle dönme kararı aldık. Meteorolojiden alınan haber bu kararımızı doğrulamıştı. Saat 11.45 \' de hazırlıklarımızı tamamlayarak aşağıya inişe geçtik. Güvenli olacağından orman yolunu takip edip, iki saatte aracımızın yanına geldik. Jandarmaya haber verdikten sonra Bursa\'ya oradan da Yalova\'ya hareket ettik. Bursa\'da İskender yemeyi de ihmal etmedik tabiî ki… \n",1]
);
//-->
ama göremediğim madene doğru devam ettik. İki buçuk saatin sonunda madenin duvarı bir kez olsun kendini gösterdi. O yöne doğru devam ederek sonunda üç saatlik tırmanışım ardından madene ulaştık. Tırmanış esnasında Kuşaklıkaya ' dan madene doğru yan geçiş yapan üç dağcıyı görmüştük. Onları bulabilmek için binaları dolaştık. Oldukça kapalı bir odaya çadır kurmuşlardı. Kocaeli Üniversitesi'nden olduklarını öğrendik. Bizde tamirhane binasında konaklamaya karar verdik. Çadırları kurduk ve kar eritmeye başladık . Artık 10 m ötesi görünmüyordu. Sıcak çay ve çorba bizi kendimize iyice getirmişti. Saat 18.00 olduğunda yemek yemeye başlamıştık galiba. Bulunduğumuz yer çok olmasa da rüzgar alıyordu. Özellikle de bizim bulunduğumuz çadır. Akşam sohbeti derken yatma vakti gelmişti. Saat 21.00'de çadırlarımıza çekildik. Kar yağışı başlamıştı. İyi geceler…
04.11.2005 07.00'da kalktığımızda hava hala kapalı ve yağış devam ediyordu. Dışarıda yapacak fazla bir iş olmadığından çadır içerisinde güzel bir kahvaltı yaptık. Galiba bir saatten fazla sürmüştü. Tereyağlı kızarmış ekmek, zeytin ezmesi, krem peynir, bal ve sıcak çay… Kahvaltının ardından Mustafa ile diğer binalara ufak bir gezinti yaparak ateş için yeteri kadar malzeme topladık. Toplamış olduğumuz malzemelerin bir kısmı ile çadır kurduğumuz odanın penceresini kısmen de olsa kapattık. Koca günü çadır içinde ve etrafında oyalanarak geçirmiştik. Ateş yakıp biraz olsun ısınmıştık. Kocaeli 'n den gelen ekip ise öğlen aşağıya inişe geçti. Akşam yemeği derken uyku vakti… 05.11.2005 sabah kalktık ve hava yine kapalı… Kahvaltıdan sonra 10.00 gibi hava koşulları nedeniyle dönme kararı aldık. Meteorolojiden alınan haber bu kararımızı doğrulamıştı. Saat 11.45 ' de hazırlıklarımızı tamamlayarak aşağıya inişe geçtik. Güvenli olacağından orman yolunu takip edip, iki saatte aracımızın yanına geldik. Jandarmaya haber verdikten sonra Bursa'ya oradan da Yalova'ya hareket ettik. Bursa'da İskender yemeyi de ihmal etmedik tabiî ki…
İstanbul \'a döndük.\nFaaliyet zirve tırmanışı yapılamaması haricin de oldukça neşeli geçmişti. Tempomuz dinazor hızı için bence çok iyi idi. Kendi adıma çantam hiç bu kadar hafif olmamıştı. Çantam hafifti ama ayaklarım eskiye göre 12 kg fazla bir \n yük taşıyordu. Zayıflamak lazım galiba…Uludağ çok yüksek bir dağ olmayabilir ama hava koşulları açısından ne kadar ulu olduğunu bir kez daha gösterdi.\nNice tırmanışlara arkadaşlar…\n \n \nErhan Kemiksiz\nerhankemiksiz@gmail.com\n \n \n -- Erhan KEMİKSİZVet. Hek.\n",0]
);
//-->
19.00 feribotu ile de İstanbul 'a döndük.
Faaliyet zirve tırmanışı yapılamaması haricinde oldukça neşeli geçmişti. Tempomuz dinozor hızı için bence çok iyi idi. Kendi adıma çantam hiç bu kadar hafif olmamıştı. Çantam hafifti ama ayaklarım eskiye göre 12 kg fazla bir yük taşıyordu. Zayıflamalıyım galiba.Uludağ çok yüksek bir dağ olmayabilir ama hava koşulları açısından ne kadar ulu olduğunu bir kez daha gösterdi.Nice tırmanışlara arkadaşlar…
FAALİYET AMACI: Kulüp Eski Üyeler Faaliyeti
FAALİYET SORUMLUSU: Erhan KEMİKSİZ
FAALİYET TARİHİ: 03 Kasım 2005 – 05 Kasım 2005
İZLENEN ROTA: Oteller Bölgesinden Klasik Rota
HAVA DURUMU: Kapalı, Sisli ve Yağışlı
FAALİYETE KATILANLAR:
1. Erhan KEMİKSİZ
2. Ebru KEMİKSİZ
3. H. İmge OKTAY
4. Mustafa BÜYÜKKAYA
DETAYLAR:
Güzel bir sonbahar akşamı dört dinozor evde tabu oynar. Anlatılacak kelime "şinorkel". Anlatan kişi şöyle başlar. Mustafa'nın son zamanlarda ilgilendiği şeyler neler der ve karşı taraf saymaya başlar motorsikleti, scuba, dağlar..vs. O sırada dört dinozorun kafasında, bayram tatilinde kampa gitme fikri canlanır. Ne yaparız ne ederiz derken yakın olması açısından Uludağ tercih edilir. Ve yola koyulurlar.
03.11.2005 sabahı 07.00'de Pendik'ten feribotla yola çıktık. Saat 08.30' da Bursa Özdilek' te güzel bir dinozor kahvaltısı ardından ver elini Uludağ yolu. Milli park girişinde Jandarmanın talimatı ile aracımıza zincir takarak oteller bölgesine ulaştık. Hepimizde dağ havasını koklamayalı epeyce olmuştu. Jandarma karakoluna giderek prosedürleri hallettik. Burada parantez açmak gerekirse daha sonra gidecekler için kaymakamlıktan izin belgesi, faaliyet sorumlusunun grubun sorumluluğunu üzerine aldığı belirten yazılı taahhüt, cep telefonu ve acil durum telefonları, yeterli teknik ekipman, faaliyet programı, GPS, pusula, bölgenin meteorolojiden alınmış hava durumu… vs gibi konulara dikkat etmesi gerekebilir. Kalabalık bir ekip olmadığımızdan bizi görmezlikten geleceklerini söyleyip izin verdiler. Gerekli hazırlıklarımızı yaptıktan sonra aracımızı öteler bölgesine bırakarak madene doğru tırmanışa başladık. Başlangıçta Kuşaklıkaya görülebiliyordu. Onun ötesi ve maden binaları kapalı idi. Madenin biraz aşağısına kadar gidecek olan ve inşaatı devam eden telesiyej istasyonuna geldiğimizde yukarıya doğru dik bir biçimde tırmanmaya karar verdik. Yarım saat sonra artık hiçbir şey görünmemeye başlamıştı. Görüş mesafesi 100 ile 250 m civarında oynuyordu. Nerede olduğunu bildiğim
ama göremediğim madene doğru devam ettik. İki buçuk saatin sonunda madenin duvarı bir kez olsun kendini gösterdi. O yöne doğru devam ederek sonunda üç saatlik tırmanışım ardından madene ulaştık. Tırmanış esnasında Kuşaklıkaya \' dan madene doğru yan geçiş yapan üç dağcıyı görmüştük. Onları bulabilmek için binaları dolaştık. Oldukça kapalı bir odaya çadır kurmuşlardı. Kocaeli Üniversitesi\'nden olduklarını öğrendik. Bizde tamirhane binasında konaklamaya karar verdik. Çadırları kurduk ve kar eritmeye başladık . Artık 10 m ötesi görünmüyordu. Sıcak çay ve çorba bizi kendimize iyice getirmişti. Saat \n18.00 olduğunda yemek yemeye başlamıştık galiba. Bulunduğumuz yer çok olmasa da rüzgar alıyordu. Özellikle de bizim bulunduğumuz çadır. Akşam sohbeti derken yatma vakti gelmişti. Saat 21.00\'de çadırlarımıza çekildik. Kar yağışı başlamıştı. İyi geceler…..\n04.11.2005 07.00\'da kalktığımızda hava hala kapalı ve yağış devam ediyordu. Dışarıda yapacak fazla bir iş olmadığından çadır içerisinde güzel bir kahvaltı yaptık. Galiba bir saatten fazla sürmüştü. Tereyağlı kızarmış ekmek, zeytin ezmesi, krem peynir, bal ve sıcak çay… Kahvaltının ardından Mustafa ile diğer binalara ufak bir gezinti yaparak ateş için yeteri kadar malzeme topladık. Toplamış olduğumuz malzemelerin bir kısmı ile çadır kurduğumuz odanın penceresini kısmen de olsa kapattık. Koca günü çadır içinde ve etrafında oyalanarak geçirmiştik. Ateş yakıp biraz olsun ısınmıştık. Kocaeli \'n den gelen ekip ise öğlen aşağıya inişe geçti. Akşam yemeği derken uyku vakti…\n05.11.2005 sabah kalktık ve hava yine kapalı… Kahvaltıdan sonra 10.00 gibi hava koşulları nedeniyle dönme kararı aldık. Meteorolojiden alınan haber bu kararımızı doğrulamıştı. Saat 11.45 \' de hazırlıklarımızı tamamlayarak aşağıya inişe geçtik. Güvenli olacağından orman yolunu takip edip, iki saatte aracımızın yanına geldik. Jandarmaya haber verdikten sonra Bursa\'ya oradan da Yalova\'ya hareket ettik. Bursa\'da İskender yemeyi de ihmal etmedik tabiî ki… \n",1]
);
//-->
ama göremediğim madene doğru devam ettik. İki buçuk saatin sonunda madenin duvarı bir kez olsun kendini gösterdi. O yöne doğru devam ederek sonunda üç saatlik tırmanışım ardından madene ulaştık. Tırmanış esnasında Kuşaklıkaya ' dan madene doğru yan geçiş yapan üç dağcıyı görmüştük. Onları bulabilmek için binaları dolaştık. Oldukça kapalı bir odaya çadır kurmuşlardı. Kocaeli Üniversitesi'nden olduklarını öğrendik. Bizde tamirhane binasında konaklamaya karar verdik. Çadırları kurduk ve kar eritmeye başladık . Artık 10 m ötesi görünmüyordu. Sıcak çay ve çorba bizi kendimize iyice getirmişti. Saat 18.00 olduğunda yemek yemeye başlamıştık galiba. Bulunduğumuz yer çok olmasa da rüzgar alıyordu. Özellikle de bizim bulunduğumuz çadır. Akşam sohbeti derken yatma vakti gelmişti. Saat 21.00'de çadırlarımıza çekildik. Kar yağışı başlamıştı. İyi geceler…
04.11.2005 07.00'da kalktığımızda hava hala kapalı ve yağış devam ediyordu. Dışarıda yapacak fazla bir iş olmadığından çadır içerisinde güzel bir kahvaltı yaptık. Galiba bir saatten fazla sürmüştü. Tereyağlı kızarmış ekmek, zeytin ezmesi, krem peynir, bal ve sıcak çay… Kahvaltının ardından Mustafa ile diğer binalara ufak bir gezinti yaparak ateş için yeteri kadar malzeme topladık. Toplamış olduğumuz malzemelerin bir kısmı ile çadır kurduğumuz odanın penceresini kısmen de olsa kapattık. Koca günü çadır içinde ve etrafında oyalanarak geçirmiştik. Ateş yakıp biraz olsun ısınmıştık. Kocaeli 'n den gelen ekip ise öğlen aşağıya inişe geçti. Akşam yemeği derken uyku vakti… 05.11.2005 sabah kalktık ve hava yine kapalı… Kahvaltıdan sonra 10.00 gibi hava koşulları nedeniyle dönme kararı aldık. Meteorolojiden alınan haber bu kararımızı doğrulamıştı. Saat 11.45 ' de hazırlıklarımızı tamamlayarak aşağıya inişe geçtik. Güvenli olacağından orman yolunu takip edip, iki saatte aracımızın yanına geldik. Jandarmaya haber verdikten sonra Bursa'ya oradan da Yalova'ya hareket ettik. Bursa'da İskender yemeyi de ihmal etmedik tabiî ki…
İstanbul \'a döndük.\nFaaliyet zirve tırmanışı yapılamaması haricin de oldukça neşeli geçmişti. Tempomuz dinazor hızı için bence çok iyi idi. Kendi adıma çantam hiç bu kadar hafif olmamıştı. Çantam hafifti ama ayaklarım eskiye göre 12 kg fazla bir \n yük taşıyordu. Zayıflamak lazım galiba…Uludağ çok yüksek bir dağ olmayabilir ama hava koşulları açısından ne kadar ulu olduğunu bir kez daha gösterdi.\nNice tırmanışlara arkadaşlar…\n \n \nErhan Kemiksiz\nerhankemiksiz@gmail.com\n \n \n -- Erhan KEMİKSİZVet. Hek.\n",0]
);
//-->
19.00 feribotu ile de İstanbul 'a döndük.
Faaliyet zirve tırmanışı yapılamaması haricinde oldukça neşeli geçmişti. Tempomuz dinozor hızı için bence çok iyi idi. Kendi adıma çantam hiç bu kadar hafif olmamıştı. Çantam hafifti ama ayaklarım eskiye göre 12 kg fazla bir yük taşıyordu. Zayıflamalıyım galiba.Uludağ çok yüksek bir dağ olmayabilir ama hava koşulları açısından ne kadar ulu olduğunu bir kez daha gösterdi.Nice tırmanışlara arkadaşlar…
Faaliyet Raporu: Erhan KEMİKSİZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder